Nevşehir Üniversitesinde Avrupa'da Göçün 50. Yılı Konulu Panel Düzenlendi
Yazan kapadokya
Çarşamba, 06 Ekim 2010
Nevşehir Üniversitesinde Avrupa’da Göçün 50. Yılı Konulu Panel Düzenlendi
Nevşehir Üniversitesinde VI. Kapadokya Uluslararası Şiir Yarışması ve Şöleni kapsamında Avrupa'da Göçün 50. Yılı konulu panel düzenlendi.
Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda gerçekleşen panele Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız, Gençlik Spor İl Müdürü Muzaffer Çintımar, öğretim elemanları ve Avrupa'da yaşayan şair ve yazarlar katıldı.
Kapadokya Kültür Derneği ve Avrupa Nevşehirliler Platformu Başkanı Mumin Uluç'un başkanlığında gerçekleştirilen panele, Şair-Yazar Yavuz Nüfel, Şair -Yazar Ozan Yusuf Polatoğlu, İş Adamı Gürkan Yıldırım, Şair Hüsamettin Darıcı, Şair-Yazar Şükran Günay, Şair-Yazar Aslan Bayır, Şair-Yazar Sabit İnce panelist olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, gurbetçilerin ana dillerini unutmamaları için yapılan bu faaliyetleri takdir ettiklerini söyledi.
Kılıç , "İnsan ana dilini kaybettiği an artık o milletin mensubu değildir. Çünkü bir insan duygularını, düşüncelerini kısacası her şeyini ana dili ile ifade eder ve kültürünü ana dili ile devam ettirir. İnsan ana dilini kaybettiği zaman o milletin unsuru olmaktan uzaklaşır." şeklinde konuştu.
İki oturumdan oluşan panelin sonunda Kapadokya Kültür Derneği Başkanı Mümin Uluç, Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç'a teşekkür plaketi sundu.
Son Güncelleme ( Çarşamba, 06 Ekim 2010 )
KAPADOKYA ŞİİR ŞÖLENİ VE KÜLTÜR DERNEĞİ BAŞKANI MÜMİN ULUÇ'U ANLATABİLMEK
Yazan rasim köroğlu
Salı, 05 Ekim 2010
Dr. Nedim Uçar’ın 50. Sanat Yılı ve Şair -Yazar Sabit İnce’nin 40. Sanat Yılı çerçevesinde yapılan şiir etkinlikleri 24.09.2010 – 26.09.2010 tarihleri arasında Başkanlığını Sayın Mümin Uluç’un yaptığı Kapadokya Kültür Derneği tarafından gerçekleştirildi.
Programın detaylarını anlatmak için sayfalarca yazılar yazılsa yeridir. Bu görevi zaten birçok arkadaşımız yaptı. Etkinliği en güzel şekilde anlattı.
İşin aslı, Sayın Başkan Mümin Uluç’un ve Kapadokya Kültür Derneği’nin yaptığı etkinlikleri anlatabilmek hiç kolay değil. İnanın, bütün zamanınızı derneğin yaptığı etkinliklere ayırsanız yine de yazmaya yetişemezsiniz Diyeceksiniz ki yazılması bile yetiştirilemeyen bunca etkinliği bir dernek nasıl yapabilir? Evet, bu soruyu başkan Mümin Uluç’u tanımadan cevaplayabilmek çok güç. Başkan yardımcısı Şenol Bilgin bu tempoya ayak uydurabilen bir kardeşimiz.
Başta Başkan Mümin Uluç olmak üzere bütün Kapadokya Kültür Derneği yöneticilerini vatanımıza, milletimize ve kültürümüze verdiği hizmetlerden dolayı canı gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Rasim KÖROĞLU
ANADOLUDAN AVRUPA'YA ŞİİR ŞÖLENİ
Yazan Muhsin Durucan
Pazartesi, 04 Ekim 2010
Anadolu’dan Avrupa’ya Şiir Şöleni
Muhsin DURUCAN
Eğitimci yazar
“Şiir, büyük zekâların rüyalarıdır.” - Lamartine
Kapadokya şiir şöleni'ne katılmam konusunda Şair, Gazeteci ve Araştırmacı Yazar Sabit İnce, çağrıda bulundu. Ne ki o tarihte Tarsus 9. Geleneksel Uluslararası Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamları’na çağrılı olduğumdan Nevşehir’e gelemeyeceğimi bildirdim.
Anadolu için kültüre sanata aç demek büyük yanlışlık olur, kültür sanat söz konusu ise Anadolu için sanatı ve sanatçıyı besleyen bir “ Ana” demek en doğrusu…
Eskiden “Almancı” deyince akla,eş dost akraba ziyaretine gelen, Türkiye’de olmayan ya da az olan hediyeler getiren, hayatı garantide, esnafın yüzünü güldüren, döviz getiren yarma- bulgur götüren Anadolu insanı gelirdi… Avrupa’ya göçün 50.yılında klasik “ Almancı” tipiyle birlikte, Avrupa’daki insanlarımızın şeklide değişti, beklentileri de, getirdikleri hediyeler de, yatırım alanları da… Bu değişimi kısır siyasi döngü içinde siyasi gündemi takip etmekten, bir kısım medyanın çizdiği Türkiye ve Avrupa portresinden başka gözü bir şey göremeyen insanların görmesi mümkün değildir…
Doğa harikası denince, Mavi ve yeşil değilmiş tek şart, gelin de görün! Boz kayadan da cennet olurmuş meğer İlginizi bu yana da döndürün!
Hayretten dalarsınız, dönmek ne mümkün geri Avanos, Göreme, Ürküp çekim alanı sanki Fantastik yaşam için biçilmiş kaftan Öyle bir manzara ki dantel oyası gibi
KÜLTÜR VE SANATIN SEVDALISI MÜMÜN ULUÇ Mustafa CEYLAN
Yazan mustafa ceylan
Cumartesi, 02 Ekim 2010
KÜLTÜR VE SANATIN SEVDALISI
MÜMÜN ULUÇ
Mustafa CEYLAN
Nihayet, kesesini doldurmaya ve milletin sırtından para kazanmaya niyetli olmayan bir kültür elçisi, bir sanat sevdalısı, bir koca yüreke rastladım.
Çok şükür! Bu kültür ve sanat savdalısı, Kapadokya tutkunu abide şahsiyetin adı Mümün Uluç…
Ne yer, ne içer, ne zaman uyur, ne zaman dinlenir ve ne zaman düş kurar bilemem. Bildiğim şu ki, O’ nu çok kısa zaman içinde tanıdım ve hayran kaldım.
Muhteşem bir yüreğe ve enerji santralı bir kişisel dinamizme sahip olan Kapadokya Delisi Mümün Uluç, Nevşehir dedikçe, kültür sanat ve Anadolu dedikçe gözleri pırıl pırıl parlayan birisi. Önce “Ben” demeyen, “önce vatan önce kültür ve sanat diyen, biz diyen” bir kişilik. Enaniyet ve ene-ben gömleğini sırtına giymeyip, biz düsturundan hız ve ilham alan mümtaz bir şahsiyet.
Avrupalı Türkler Türk Dünyası ile Türkçe şiir şöleninde buluştular. 24 25 26 Eylül 2010 tarihinde 6. Kapadokya uluslar arası şiir yarışması ve şöleni Avrupa da göçün 50 yılı konulu panel düzenlendi. Nevşehir Gülbahçe Parkındaki düğün salonunda başlayan şiir dinletisi sonunda. Nevşehir Valisi, Emniyet Müdürü ve milli Eğitim İl Müdürünün de sonuna kadar bulundukları bu ortamda pastalar kesilerek, Dr Nedim Uçar'ın 50 sanat yılı ve Anason Yayınlarının sahibi şair yazar Sabit ince'nin 40 sanat yılı kutlandı. Türkiye'den Yavuz Bülent Bakiler, Sabit İnce, Zehra Birsen Yamak, Mustafa Ceylan. Hollanda'dan Yavuz Nüfel, Almanya'dan Orhan Aras ve Yusuf Polatoğlu'dan oluşan jüri ile yarışma sonucu denetim de hak kazanan değerli şairlere ödül ve plaketler verildi. Bir çok değerli şairlerimize plaket ve madalyalar verildi. Nevşehir de görev yapan devlet büyüklerimizin bu programı sonuna kadar bizimle beraber izlemeleri bizleri son derece sevindirdi ve mutlu etti. Merkezi Almanya da bulunan Kapadokya Derneğinin Değerli Başkanı Mümin Uluç Bey her açılış da değerli büyüklerim sözleri ile karşımıza çıktı ve etkinliği biz zat kendisi yönetti.Bana göre bu da kendisinin büyüklüğünü gösteriyor. Nevşehir'in görmeyi gerçekten değen bütün tarihi yerlerini bizlere gezdirdikten sonra Aksaray'a döndük. Aksaray'da da yine gezecek yerleri gezdik, Eğri Minareyi, Somuncu Babanın türbesini ve ibadet yerlerini görüp gezdikten sonra tarifi çok zor olan tarihi bir binada şiir dinletisi yapıldı, pastalar kesilip dağıtıldı. Burada da aynen Nevşehir de olduğu gibi devlet yöneticileri hep bizimle beraberlerdi. En çok da hoşuma giden Nevşehir de Dr. Nedim Uçar, Sabit İnce, Bünyamin Vural, Hasan Gül, Kerim Özbekler, Rasim Köroğlu, Hüseyin Türkmen, Satı Özdemir, Adem Ağaccıoğlu, İbrahim Sağır, Fikret Akın, Yusuf polatoğlu, Asuman Soydan Atasever, Cevahir Kul, Şükran Günay, Aysel Al, Arslan bayır ve Mümin Uluç Beyler ile balonda uçmak oldu. Balona çıktıktan sonra, balon yavaş yavaş Nevşehir'den havalanmaya başlayınca bir taraftan Erciyes Dağının eteklerini görmeye başladık. Daha sonra Erciyes hepimizin gözü önünde yavaş yavaş büyümeye başladı. Biz tam 2700 metre yukarıya yükseldiğimizde Erciyes gözümüzün önünde kaybolup gitti. Elbette biz balonda uçarken şiirler okunuyor TRT nin kameramanları çekim yapıyor. Yaklaşık olarak biz gökyüzünde bir buçuk saat dolaşıp indikten sonra yine pastalar kesilip şampanya şişeleri, çeşitli meyve suları açılıp bizim dost şairlere teker teker dağıtıldı. Burada Arkadaşımız Rasim Köroğlu'nun esprileri etkinliğimize renk katıyordu. Üç günlük bu etkinliği tamı tamına anlatmaya gerek görmüyorum. Şunu da söylemek isterim, balonda uçuş sonrası General Manager Pilot Mehmet Uluer ve bizi gökyüzüne uçuran Pilot Eray Bora'nın imzaları ile birer adet uçuş belgesi verdiler. bugünlük bu kadar yeter diyorum ve başınızı ağrıtmak istemiyorum. Burada Kapadokya Başkanı Mümin Uluç Bey'i kutluyorum, değerli dost Şair Sabit İnce'yede sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.Şunu da belirtmek istiyorum. Bizim Mehmet Nacar ile bir yerlere gitmek çok zor oluyor. Neden mi? O'nun için sigara ile uyku her şeyin önündü geliyor. (1) Sabah uykusundan uyanıp benim ile uçmaya gitmedi. (2) Bizi İstanbul da etkinliğin devamına davet ettiler. Kendisine gidelim dediğimde �Ayaz bu etkinliğin devamı Almanya da. Biz evimize dönelim, bize bu kadar yeter� sözleri ile beni de kendisi ile sürükleyerek Gaziantep'e getirdi. Suçun birazı da bende olmalı. Fransa'daki kızı damadı ve torunlarının evinde misafir olduklarını düşünememiştim. Yine de iyi bir arkadaştır, çilesine katlanıyoruz. Sevgili okurlarım bu günlük de bu kadar. Hepinize gönlünüzce güzel günler diliyorum, hoşça ve dostça kalınız diyorum. Her zamanki gibi mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun
KAPADOKYA MEHMET NACAR YAZDI
Yazan kapadokya
Cuma, 01 Ekim 2010
KAPADOKYA MEHMET NACAR YAZISI
Nevşehir’e daha önceleri hiç gitmemiştim. Ünlü Peribacalarını sinema ve TV filmlerinden, çeşitli zamanlarda gördüğüm resimlerden tanıyordum. Tanıdığım kadarıyla da küçük bir tepe yamacındaki dar bir bölgede oluşmuş, doğal şekiller olarak bilmekteydim. Yanılmışım, öyle değilmiş. Gerçek şeklini gördüğümde kendimi geniş bir coğrafyaya yayılmış, harikalar diyarında buldum. Kapadokya gezimize gelince; Gazeteci, şair ve yazar dostum Sayın Sabit İnce beni ve Ahmet Ayaz’ı 6. Uluslararası Kapadokya Şiir Şölenine davet etmişti. Üç günlük bu şölene katılma kararı aldım. Günü geldiğinde Sayın Ahmet Ayaz’la Kayseri üzerinden Nevşehir’e hareket ettik. Kayseri’de otobüs değiştirerek Nevşehir’e giderken aracımız yoldaki bir ara istasyonunda durdu. Oradaki bilet gişesinin önünde kocaman harflerle NEVŞEHİR yazdığını gören Ayaz hemen yerinden kalkarak inmeye başladı. Nereye diye sorduğumda levhayı göstererek ‘’İşte Nevşehir. Geldik ya…’’ deyince gülmeye başladım.
Merhaba Kapadokya gezisi; 6. Uluslararası Kapadokya Şiir Şölenine . Daha önce gitme fırsatı bulamadığım bu bölgedeki, Sayın Sabit İnce’nin 40. Sayın Nedim Uçar’ın 50. Sanat yılı kutlamaları Üç günlük bu şölene katılma kararı aldım, iyi ki katılmışım . Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimiz ve sorunları anlatıldı. Panelde etkinliği hazırlayan ekibi tamamını tanıma fırsatı da bulmuştum. Hepsi de duyarlı ve değerli insanlardan oluşan bu ekipte Almanya Kapadokya Kültür Derneği Başkanı Mümin Uluç, Hüsamettin Darıcı, Yavuz Nüfel en çok dikkatimi çeken kişiler arasındaydı, tabi ki il dışından katılan otuz şair ve yazar arasında eskiden tanıdığım çok sayıda dostlarımla karşılaştım. Sevgili kardeşim Mustafa Ceylan, çok sevdiğim kardeşim Öğretmen Şükran Günay Sayın Rasim Köroğlu, ve hocam Sayın Mehmet NACAR’I yeniden görmekten onur duydum. Tanımadığım diğer saygı değer şairlerle tanışma fırsatı buldum mutlu oldum. Daima yazılarını aldığım haberleri ulaştıran gazeteci yazar Sayın kerim Özbekler’i tanıma fırsatı buldum. Toplanıp katıldığımız panelin ardından Nevşehir Valisi, İl Emniyet Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdürleri ziyaret edildiler. Nevşehir’de kültüre sanata birlik ve bütünlüğüyle değer veren Mülki amirlerini tanımış olmaktan onur duydum . Yani Kapadokya bir bütündü… Etkinliğe başta İl Valisi olmak üzere, belediye başkanı, daire müdürleri, gurbetçiler, Kısa bir yolculuktan sonra Göreme’nin tarihi ve turistik alanlarını dolaşmaya başladık. Gezerken gördüğümüz manzaralar muhteşemdi. İlahi bir güç çok geniş bir coğrafyayı eksiksiz ve kusursuz bir şekilde süslemişti. Peribacaları ve konutlar ve mağaralar bambaşka bir dünyadan bize bakmaktaydılar. O gezide şunu düşündüm dünyanın merkezindeyim ve en güzel yerdeyim. Ne yazık ki, hızlı bir program yapılmıştı. Belirli yerlerde dakikalarla sınırlanmış zaman dilimlerinde kalabiliyorduk.Oysa bu koca bir tarih hangi dakikalara sığar aylar almalı.Tabi ki biz dostlara veda ettikten sonra geziye devam ettik. Tekrar gitmeye kendime ve görkemli Kapadokya’ya söz vererek veda ettik Tabi ki bu kadar görmek bile onur verici… Sonuçta tanımaktan onur duyduğum daima gülen yorulmayan enerji dolu bir o kadarda maharetli güzel insan Almanya Kapadokya Kültür Derneği Başkanı Sayın Mümin Uluç Gazeteci, Şair, Yazar Sayın Sabit İnce ile bu üç günlük gönül maratonunun başında özveriyle koşan iki değerli insandı. İkisinin de ortak amacı belli. Nevşehir’in kültür ve turizmine katkı sağlamak. İllerini yeterince tanıtmak. Bunu başardıklarını görerek onları yürekten kutluyorum İncelik ve nezaketleri için de teşekkür ediyorum. Hafize KILIÇ
Mümin ULUÇ dendi mi, neler gelmez ki aklıma... O, biz Avrupa Türklerininin yılmaz, yorulmaz temsilcisidir. Yüreği tüm Anadolu ile dopdolu ve aynı zamanda yeryüzünün tüm Türklerinin dertlerini, sevinçlerini taşır. Mevlananın kapısı, Yunus'un aşkı, Hacı Bektaş Veli'nin sofrasını görür gönül gözüm onun çabalarında, bıkmayan-yorulmayan çalışmalarında… Onu hiç yalnız bırakmayan, sessizce ve büyük bir sabırla hazır ve nazır olan, benim biricik kardeşlerimden biri olan Şenol BİLGİN unutulur mu? Allah, Türk Milletini Mümin ULUÇLAR, Şenol BİLGİNLERLE bu günlere getirmiştir, sonsuza kadar de bu böyle gidecektir onun izni oldukça. Sonsuz şükürler olsun yüce Yaradan’a…
''BENİM DERDİM ANADOLU '' diyerek, kısa ve öz gönüllerimizi fetheden Sabit İNCE öğretmenim ise bir başka deryadır gönüllerimizi fetheden. Mümün Uluç kardeşimi ve daha nicelerini tanımamda, Türk Dili ve Edebiyatı ile ilgili çalışmalarımda gerçek öncüm ve destekçim olmuş ve olmaktadır. Sabit İnce dendi mi, hemen iki isim gelir aklıma: Mustafa Ceylan, Rasim Köroğlu. Mustafa Ceylan, Rasim Köroğlu ve Sabit İnce kendi başlarına birer deryalardır ve bu deryalardan Türk Dili ve Edebiyatı adına faydalanabilmemin mutluluğunu hep yaşamışımdır. Allah kendilerinden razı olsun. Teşekkürler canım öğretmenim ve saygıdeğer ağabeyim. Sizi orada görebilmek en büyük kazançlarımdan biri olmuştur. Sonsuz saygım ve sevgimle selamlıyorum.